Haydar Ergülen Şiirleri – En Güzel 15 Şiiri

Haydar Ergülen 1956 yılında dünyaya gelmiştir. Henüz küçük yaşlarda şiir yazmaya başlayan şair Türk edebiyatına çok değerli eserler bırakmıştır.
Haydar Ergülen Şiirleri – En Güzel 15 Şiiri

En Güzel ve Kısa Haydar Ergülen Şiirleri

Türk şiirinin modern ustaları arasında yer alan Haydar Ergülen, 1956 yılında Eskişehir'de doğmuş olup, ODTÜ Sosyoloji bölümünden mezun olmuş ve uzun yıllar reklam yazarlığının yanı sıra üniversitelerde dersler vermiştir. Şiir dünyasında kendine has tarzıyla dikkat çeken şair, birçok eseriyle de Türk edebiyatının güçlü kalemleri arasına girmeyi başarmıştır. İşte sizler için derlediğimiz En Güzel ve Kısa Haydar Ergülen Şiirleri; her biri duygusal ve derin anlamlar barındıran bu şiirlerle edebiyat yolculuğunuza yeni tatlar katabilirsiniz.

Haydar Ergülen Şiirleri Kapak Görseli

1. Anne

Haydar Ergülen'in anne sevgisini ve içsel yolculuğunu yansıttığı bu şiir, anneliğin kutsiyetini ve çocuğun ruhsal gereksinimlerini ustaca anlatır.

Sahi senden mi doğdum anne
Yollar nehirler kuşluk vakitleri dururken
bir insandan mı doğar bir çocuk
Anne senin yüreğin taş olsa dayanır mı
Kuş olsa çiçek olsa gündüz olsa
Kırılmaz mı acıdan bir sap menekşenin boynu
Bu kez dağlar doğursun beni anne
Sen de ılık bir yağmur ol
Durmadan yağ kanayan yerlerime

Anne Şiiri Görseli

2. Sis

Bu şiirde şair, şehrin ve gecenin suskunluğu içinde kaybolan duygu dünyasını, siste beliren imgelerle ifade ediyor. Haydar Ergülen Şiirleri içinde belki de en gizemli atmosferi barındıran “Sis”tir.

İki şehri var gecenin, biri gözümde
tütüyor, birinin dumanı üstünde yağmur
gibi çöken siste, bana bu uykusuz
şehri niye bıraktın, göze alamadığım
bir şehrin yerine bütün şehirlerdesin,
gece değil istediğin hayli karanlık
bakışlı bir şehrin gözleriyle çarpışmak
hevesindesin! Gözlerini anlıyorum henüz
bağışlayabileceği gözleriyle çarpışmadı kimsenin;

Sis Şiiri Görseli

3. Beni Aşka Terkettiğin İçin Seviyorum Seni

Şairin aşkın saf ve duru haline olan inancını vurgulayan bu şiir, sevginin büyüsünü ve insanı yeniden var edişini anlatır.

bir sır- çocuksun, yalnızca aşk açık sende
ne sen kalıyorsun ne o, aşktan başka
biri yok, gel, aşk istediği için varsın
ne onu kurtarıyorsun ne kendini, aşktan başka
biri yok, git, aşk istediği için yoksun
ayrılık mı; beni aşka terkettiğin için seviyorum seni!

4. Eylül

Eylül” şiiri, mevsimlerin iç sesini bir ayrılık ya da bekleyiş metaforu olarak kullanır. Haydar Ergülen burada ayrılığın ardından gelen sonbaharı ve şiirin kendisini özdeşleştirir.

Kadın gider ve bunun şiir olduğu söylenir
kadın gider ve bir şair doğar bundan
(Ben hangi kadından şair olduğumu bilirim)
"Yazın bittiği her yerde söylenir"se
kadının gittiği de her yerde söylenir

Eylül Şiiri Görseli

5. Yarın Gece

“Yarın Gece” şiiri; içsel bir yolculuğu, başka bir şehre ya da başka bir hayata kaçışı simgeliyor. Haydar Ergülen burada yalnızlığı ve aranılan kurtuluşu dillendiriyor.

Yarın gece gideceğim bu kentten
Bir ırmağa yolcuyum sular çekiyor beni
Yüreğimden başka taşıyacak yüküm yok
Sayılmazsa göğsümden düşen kuş ölüleri

Yarın Gece Şiiri Görseli

6. Adam

“Adam” şiirinde şair, bir şehrin kendisinde ya da bir insanın ruhunda yarattığı izleri anlatır. Bir şehri sevmekle birini sevmek arasındaki benzerliği dile getiren bu şiir, Haydar Ergülen Şiirleri arasında farklı bir yer taşır.

O Şehre davrandığın gibi davran bana da
O Şehre gittiğin gibi bana da git uçarak
bana da in, bana da kon ve el salla geride
bıraktığına: Elveda benim küçük adamım!

Adam Şiiri Görseli

7. İdiller Gazeli

Bu şiir, adından da anlaşılacağı gibi gazel formuna öykünen bir anlatı sunar. Sevgiyi, coşkuyu, baharın masumiyetini mısralarına taşır.

gözlerin yağmurdan yeni ayrılmış
gibi çocuk, gibi büyük, gibi sımsıcak
sen bir şehir olmalısın ya da nar
belki granada, belki eylül, belki kırmızı

İdiller Gazeli Şiiri Görseli

8. Düş Gibi

“Düş Gibi” şiirinde şair, beklenen bir konuk metaforu ile geceyi ve yalnızlığı bütünleştirir. Sanki kapıyı çalacak olan, bir hatıra ya da özlemin kendisidir.

bu gece bir konuk gelecek sana
ıtır kokulu gün odana indiğinde
pencerende solgun yüzüyle belirecek
sana bu gece bir konuk gelecek

Düş Gibi Şiiri Görseli

9. Funda İçin

Şair, bu şiirinde baharı ve ilk coşkusunu vurgularken, “Funda” ismiyle kişiselleşen bir dünya yaratıyor. Haydar Ergülen Eserleri içerisinde aşk ve ilkbahar teması sıkça yer alır.

haylaz bir serçenin sesinden ısındım bu ilkyaz göğüne
eskimeyen bir güneşin ışıklarıyla tutuştu gövdem
kadınım o çocuk yüreğin nasıl yoksul komadıysa hayatımı
ela gözlerin de birer yıldızdır bu lacivert geceye düşen.

Funda İçin Şiiri Görseli

10. Herkes Dışarı

Burada şair, hayatın ve ölümün iç içe geçişini, sanki bir sahnede rol dağıtılır gibi anlatır. “Herkes Dışarı” ifadesi, bir yenilenme çağrısını da andırır.

ölüm henüz hepimizden küçüktü
benim güzel arkadaşım kırıldı fakat
arkadaşlık için çekilen o kısa film
henüz başlamıştı, geçmiş karardı

Herkes Dışarı Şiiri Görseli

11. Eski Yazların Resmi

Birlikte çekilen bir fotoğraf, geçmişin izlerini silik de olsa bugüne taşıyabilir. Bu şiir, hatıraların eskimeyen gücünü anlatır.

senin bir tek resmin var bende
durmuşuz eski bir yazın önünde
sıcak yaz terli duygular eriyen bir aşk
düşündüm de eskitmişiz birbirimizi

Eski Yazların Resmi Şiiri Görseli

12. Güzel Mektup

Şiirde mektup imgesi sıklıkla özlem, sevgi ve duygusal bağlamlarda kullanılır. “Güzel Mektup”ta ise şair, doğaya ve duygulara göndermede bulunur; sanki mektubun kendisi sevgiyle yazılmış bir bahar habercisi gibidir.

ağustos birkaç yerinden güneş alıyor
gözlerin yağmur haritalarının tuzağında
yolculuğa çıkmış bir bulut olmanı isterdim
ah rüzgar delisi, güzel mektup

Güzel Mektup Şiiri Görseli

13. Bıçak

Aşk, acı ve yaralar teması “Bıçak” şiirinde yeniden hayat bulur. Gövde ve ruh arasındaki çatışmayı bıçak metaforuyla anlatan şair, aslında insanın içindeki gelgitleri de yansıtır.

kadın, gözlerinin eski gürültüsünü
göçebe, ırmağını gezdiriyor, suçortakları gibi,
gövde arayan bıçak, yarasıyla buluşuyor,
bağışlıyor yoksul sevişme taklitlerini

Bıçak Şiiri Görseli

14. Arabesk

Şair, “Arabesk” şiirinde popüler kültürün ve müziğin yaşamımızdaki etkisini ironik bir dille ele alır. Minibüslerin, çalgılı kahvelerin gündelik yaşantıya yansımasını şiir formunda sunar.

gece sevecen bir eleştirmenin uykusu kaçtı
günlüğüne genç ozanlar için şunları düştü
- bu çocuklar hiç minibüse binmemiş belli
ne de çalgılı kahvelerde sabahlamışlar

Arabesk Şiiri Görseli

15. Gelin

Son şiirimiz “Gelin”, geleneksel bir imge olan gelin figürünü bambaşka bir bakış açısıyla ele alıyor. Haydar Ergülen, gelini ince bir nakış gibi işleyip, onun zarafetini kanaviçeye benzetiyor.

gelinin yüreği karbeyaz kanaviçe
güvey hazreti hamza suretinde
birazdan güreşe soyunacak
yüzü olmayan bu dilsizin üstünde

Gelin Şiiri Görseli

 Yazar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.