Pinokyo Masalı Oku | Hikayesi ve Konusu

Pinokyo Masalı Hikayesi
Çok uzun yıllar önce bir kasabada Gepetto adında bir oyuncakçı varmış. Bu oyuncakçı ahşap oyuncaklar yaparak para kazanırmış. Çocuklar için Gepetto ustanın oyuncakları çok önemliymiş. Onlar bu oyuncakları çok severler ve onun yaptığı oyuncaklarla oynamaya bayılırlarmış. Gepetto yalnız yaşayan bir ustaymış ve hep bir çocuğu olsun istemiş. Bir gün Gepetto usta çok güzel bir oyuncak yapmaya karar vermiş.
Yaptığı bu oyuncağa çocuğu gibi davranacakmış. Hemen ormana doğru yol almış ve ormanda güzel bir ağaç kütüğü aramaya başlamış. Çok güzel bir ağaç kütüğü bulmuş ve onu alarak eve doğru yürümüş. Gepetto usta için bu kütük çok önemliymiş ona hiçbir zarar gelmeden eve kadar getirmiş. Eve gelene kadar kocaman kütüğü taşımasına rağmen mutluluktan hiç yorulmamış. Hemen kütüğe şekil vermeye başlamış. İlk olarak kafasını yapmış. Daha sonra kol ve bacaklarına şekil vermiş. Gepetto usta kütüğü oyarak gerçek bir çocuğa dönüştürmeye başlamış. Uzun süre geçtikten sonra oyuncak tam istediği gibi olmuş.
Oyuncağa artık sen benim evladımsın, ne kadar da güzel bir çocuk oldun sen. Sanki bana çocukluğumu hatırlatıyorsun. Seni asla kimseye vermeyeceğim. Sen benim çocuğum olacaksın ve her zaman benimle kalacaksın. Senin adın Pinokyo olsun, evet senin adın kesinlikle Pinokyo olmalı evlat demiş. Gepetto usta oyuncakla uğraşırken zamanın nasıl geçtiğini fark etmemiş. O günün tüm yorgunluğunu üstünden atmak için Pinokyoyla beraber uykuya dalmış. Gepetto usta uyurken yanına sessizce bir iyilik perisi gelmiş. Ona Gepetto usta sen çok iyi birisisin, sana bu kadar iyi olmanın karşılığında bir hediye vermek istiyorum. Biliyorum ki bu seni dünyanın en mutlu insanı yapacak demiş ve sihirli değneğini sallamış. İyilik perisinin değneğini sallamasıyla hiç beklenmedik bir şey olmuş. Gepetto'nun Pinokyosu oyuncak bir çocuktan canlı bir çocuğa dönüşmüş. Pinokyo hareketlenmiş ve mutluluktan sağa sola koşmaya başlamış. Teşekkür ederim güzel peri, sen bana gerçek bir çocuk olma fırsatı verdin babam Gepetto da ben de çok mutluyum. Baksana dans edebiliyorum, yürüyebiliyorum, konuşabiliyorum hatta babamı öpebiliyorum demiş ve babasını öpmüş. Peri mutlulukla gülümsemiş Pinokyo'nun yüzüne.
Evet artık sen gerçekten bir çocuksun Pinokyo. Senden sadece bir isteğim var o da iyi bir çocuk olman. Gepetto usta seni çok seviyor, o senin baban. Onu sakın üzme ve sözünden çıkma. Eğer gerçekten iyi kalpli bir çocuk olursan sana çok büyük bir hediye vereceğim demiş. Pinokyo perinin sözünü dinlemiş ve söz veriyorum iyi peri, her zaman iyi bir çocuk olacağım ve babamın sözünden asla çıkmayacağım demiş. Peri Pinokyo'ya sessizce babasını beklemesini söylemiş ve evden ayrılmış. Pinokyo uyurken babasını izliyormuş. Sabah olmuş, Gepetto usta uyanmış, yanında oğlu Pinokyo'yu canlı görünce çok şaşırmış, mutlu olmuş ve sevinçten ağlamaya başlamış. Bu nasıl olur? Benim canım oğlum Pinokyo canlanmış ve gerçek bir çocuk olmuş. Güzel oğlum gel sana bir sarılayım ve gerçek bir çocuk olduğuna inanayım demiş. Pinokyo ve Gepetto usta birbirlerine büyük bir sevinçle sarılmışlar.
Evet, babacığım canlıyım ve tam karşındayım demiş. Gepetto ve Pinokyo uzun yıllar beraber vakit geçirmiş derken Pinokyo'nun okul çağı yaklaşmış. Canım babacığım, ben artık kocaman bir çocuk oldum ve artık okula gitmem lazım. Bana defterler, kitaplar, boya kalemleri ve çok güzel bir okul çantası alır mısın? demiş. Sevgili oğlum çok haklısın artık senin de diğer çocuklar gibi okula gitmen lazım demiş. Pinokyo babasından bu sözleri duyunca çok heyecanlanmış. Gepetto oğlunu ne kadar çok okula göndermek istese de ona defter, çanta ve boyalı kalemler alacak kadar parası yokmuş. Canından çok sevdiği oğluna okul malzemeleri alabilmek için paltosunu satmış ve parasını da oğluna vermiş. Pinokyo babasının paltosunun olmadığı fark etmiş ve ona paltosunu neden giymediğini sormuş. Gepetto usta paltosunun çok eskidiğini ve bu nedenle artık onu giymeyeceğini söylemiş ve Pinokyo'yu okula yollamış. Pinokyo okula doğru giderken yolda bir kalabalık görmüş. Kalabalığın bir sirk çadırının etrafında olduğunu fark etmiş ve sirk çadırının yanına kadar gelmiş. İçeri çok girmek istemiş fakat kapıdaki görevli ona sadece bilet alarak içeriği girebileceğini söylemiş. Pinokyo babasının ceketini satarak ona verdiği parayı bilet almak için harcamış.
Büyük bir neşe ve merak içerisinde çadırdan içeriğe girmiş ve sihirbazın yaptığı gösteriyi görmüş. Sirkten çok hoşlanan Pinokyo heyecanla gösteriyi izlemeye başlamış. O sırada sirkin müdürü Pinokyo'yu fark etmiş. Sirkim için çok güzel bir canlı kukla buldum, onu sirkime dahil etmeliyim demiş ve Pinokyo'nun yanına gitmiş. Hey çocuk dur, seni sirkime alıyorum. Bir yere gidemezsin demiş. Pinokyo çok şaşırmış ve izin ver gideyim babam benim okula gideceğimi sanıyor demiş. Sirkin müdürü tamam çocuk git o zaman. İyi bir çocuk ol ve babanı üzme. Bu beş altını da al bunlarla kitap alırsın demiş. Pinokyo teşekkür ederek sirkten ayrılmış. Okula doğru giderken kurnaz bir kediyle tilki Pinokyo'nun yolunu kesmişler. Tahta çocuk nereye gidiyorsun böyle? demiş tilkiyle kedi. Pinokyo şaşırmış ve kitapçıya gittiğini söylemiş. Tilki ve kedi bu parayla daha güzel şeyler alırsın dondurma ve çikolata gibi. Seni bunları satın alabileceğin yere götüreceğiz demiş. Pinokyo bu teklifi kabul etmiş. Yolda giderken bir çukur açmışlar ve Pinokyo'ya elindeki paraları ve altınları çukura gömmesini söylemişler. Bu sayede bir para ağacının olacağına inanan Pinokyo tilki ve kedinin dediğini yapmış. Bu şekilde babasına yeni bir palto alabileceğini düşünmüş. Kediyle tilki onu başka bir çukura atıp, altınları alarak oradan kaçmışlar. Çukurdan çıkamayan Pinokyo ağlamaya başlamış. Pinokyo'nun ağlama seslerini duyan iyilik perisi ortaya çıkmış. Pinokyo olan biten her şeyi periye anlatmış.
Ben kitap almaya gidiyordum, iki kurnaz hayvan beni çukura attı demiş. Pinokyo'nun yalan söylediğinde burnu uzamaya başlamış. Pinokyo'nun yalan söylediğini anlayan peri bir daa yalan söyleme, iyi bir çocuk ol demiş. Sonra peri aniden gözden kaybolmuş. Pinokyo yoluna devam etmiş. Yolda arkadaşı Romeo'yu görmüş. Romeo ona oyuncak diyarına gitmeyi teklif etmiş. Pinokyo ve Romero oyuncaklar diyarına gitmiş ve orada günlerce eğlenmiş. Pinokyo orada kalıp çikolataları yediğinde kulaklarının ve kuyruğunun çıktığını fark etmiş. Bana ne oluyor. Vücudum değişti demiş. Pinokyo o sırada kendi gibi eşeğe dönüşen bir çocuk görmüş. Aslında oyuncaklar diyarının sahibi kötü bir adammış ve çocukları eşeğe dönüştürüp onları satıyormuş. Pinokyo yine tuzağa düştüğünü anlamamış ve koşarak oradan kaçmayı başarmış. Köyün yakınındaki bir para ulaşmış. Oradaki insanların konuşmalarında Gepetto ustadan bahsettiklerini duymuş. İnsanlar Gepetto usta her yerde oğlunu arıyor.
Zavallı adam çok üzülmüş. O kadar üzülmüş ki denize açılmış. Denizde kayığı batmış. Bu konuşmaları dinleyen Pinokyo hatasını anlamış ve kendini suçlu hissetmiş. Tekrar normal bir çocuğa dönüşmüş, koşarak pazardan ayrılmış ve denizde boğulmak üzere olan babasını kurtarmaya gitmiş. Denizde yüzerken kocaman bir balina Pinokyo'yu yutmuş. Pinokyo balinanın midesinde mahsur kalmış. Ah canım babacığım seni dinlemediğim için başıma neler geldi. Hata üstüne hata yaptım. Keşke tekrar seni görebilsem. O zaman gerçekten babamın istediği gibi bir çocuk olacağım demiş. Babası Pinokyo'nun bu haykırışını duymuş. Çünkü balinanın yuttuğu şeyler arasında babası da varmış. Gepetto Pinokyo'nun yanına gitmiş ve ona sarılmış. Oğlum seni affediyorum ve iyi bir çocuk olacağına inanıyorum. Ama önce buradan kurtulmamız gerek demiş. Pinokyo ve Gepetto balinanın yuttuğu gemiyi yakmışlar ve balinanın ağzından dumanlar çıkmaya başlamış. Balinanın midesi o kadar yanmış ki acıdan ağzını kocaman açmış. Öksürmeye başlayan balina bir kaç defa kuvvetli öksürünce Pinokyo ve Gepetto balinanın ağzından fırlayıvermiş. Gepetto ve Pinokyo yüzerek karaya ulaşmışlar.
Gepetto ah canım çocuğum seni ne kadar özlediğimi bir bilsen. Bir daha sakın uzaklara gidip beni bırakma. Üzüntüden perişan oldum. Seni aramak için yollara düştüm. İyi ki seni sağ salim buldum yavrum. Artık beni üzme iyi bir çocuk ol demiş. Pinokyo babasının bu sözleri karşısında çok duygulanmış ve mutluluktan ağlamaya başlamış. Baba oğul birbirlerine sarılmışlar. Tam o sırada birden yanlarına peri gelmiş. O da çok duygulanmış. Pinokyo'yu bu güzel davranışından dolayı ödüllendirmek istemiş. Pinokyo sen iyi bir çocuk olduğunu hepimize kanıtladın. Artık senin kalbinde olan gerçek bir çocuk olma vaktin çoktan geldi demiş ve değneğini sallamış. Pinokyo'yu kalbi olan gerçek bir insana dönüştürmüş. Gepetto usta ve Pinokyo hiç olmadıkları kadar mutlu olmuşlar.
Sevgili peri çok teşekkür ederim, bana gerçek bir evlat verdin. Bu iyiliğini hiçbir zaman unutmayacağım demiş Gepetto usta. Peri Gepetto usta ve Pinokyo'ya hayatlarında mutluluklar diyerek yanlarından ayrılmış. Pinokyo babasına tekrardan sarılmış ve sevinçten ağlamışlar. Söz veriyorum babacığım istediğin gibi iyi bir çocuk olacağım ve seni asla üzmeyeceğim demiş Pinokyo. Gepetto ve Pinokyo evlerine gitmişler, evine gittiklerinde peri onlara son bir hediye bırakmış. Hediyenin içini açan Pinokyo ve Gepetto içerisinde gördüklerine inanamışlar. Hediyenin içinde ömür boyu harcasalar bile bitmeyecek kadar altın varmış. Gepetto bu altınla Pinokyo'ya bir sürü yeni kitap, boyama kalemi ve defter, kendine de yeni, güzel bir palto almış.