İstanbul'un İşgalinde İşgalcilerin Kullandığı 10 Tarihi Bina

13 Kasım 1918 yılında fiilen başlayan İstanbul işgali, tam 5 yıl sürmüştü. İşgal süresince bir karabulut gibi İstanbul’un üzerine çöken Fransız ve İngilizler, birçok özel ve önemli yapıya el koydu. İşte işgal süresince el koyulmuş 10 tarihi yapımız…

İşkence ve İstihbarat Merkezinden Beyoğlu Öğretmenevi’ne
Bir bölümü Beyoğlu Öğretmenevi diğer bir yanı da Akşam Sanat Okulu olan bu tarihi yapıya İstanbul’un işgal yıllarında İngilizler el koydu. O yıllarda Grand Hotel Kroeger olarak hizmet veren bu bina, İngilizlerin işgaliyle tamamen istihbarat merkezine çevrildi. Otelin birçok odası ve özellikle bodrum katı, Kuva-yı Milliye direnişçilerinin işkence gördüğü yer oldu.

İşgalcilerin Eğlence Merkezi
O yıllardan günümüze kadar eğlencenin en gözde mekanlarından teki olarak gelmeyi başarmış Grand Rue Pera, İstanbul işgali yıllarında işgalcilerin kendine bağladığı yerlerden biri oldu. Eğlence bakımından oldukça göze çarpan bu mekan işgalci güçlerin eğlendiği mekan oldu.

İngilizlerin Gözü: Galata Kulesi
İstanbul’da İngilizlerin işgal etmeye başladığı ilk yerlerden biri Galata Kulesi oldu. İşgal süresince Galata Kulesi’nden İngiliz kuvvetleri İstanbul’u dürbünlerle sürekli izliyordu.

Fransızların 5 Yıldızlı Kışlası
İstanbul’u işgal ettikten sonra Fransızlar birçok önemli yerdeki binaları da işgal etti. Bunlardan teki şimdilerde Legacy Ottaman adıyla hizmet veren 5 yıldızlı lüks bir otel. Daha o yıllarda yarı inşaat halinde bulunan bu bina Fransızların işgal süresince kışlası oldu.

İşgalcilerin Gösteri ve Sosyal Aktivite Mekanı: Taksim Meydanı
Taksim Meydanı işgalci güçlerin bandolu yürüyüş yaptığı, törenler düzenlediği meydandı ama bu meydan daha çok spor aktiviteleri için kullanılırdı. Özellikle işgalci güçlerin oluşturduğu takımlarla Osmanlı takımları sürekli futbol maçları yapıyordu. Hatta bir seferinde Fenerbahçe işgal kuvvetleri takımını Taksim'de 2-1 yenerek Harrington Kupası'nı kazandı.

Kuva-yı Milliyeciler Hapishanesi: Sultanahmet Cezaevi
Şimdilerde Four Seasons Hotel’i olarak hizmet veren bu tarihi bina zamanında işgalcilerin işgale karşı direniş gösteren Kuva-yı Milliyecilerin hapis edildiği Sultanahmet Cezaevi’ydi. Ayrıca bu ceza evine Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Kemal Tahir, Necip Fazıl, Çetin Altan, Orhan Kemal, Vedat Türkali gibi çok önemli isimlerin de zamanında yolu düştü.

İşgal Güçlerinin Ana Karargahı
İşgalci güçler İstanbul’da birçok binayı ele geçirseler de bu binaların tamamı Harbiye Mektebi binasına bağlıydı çünkü Harbiye Mektebi binası işgalci güçlerin ana karargahı olarak kullanılıyordu.

Ahır Olarak Kullanılan Reşadiye Camisi
Bakırköy’de bulunan Reşadiye Kışlası’nın içerisinde bulunan Reşadiye Camisi, işgal yıllarında Fransızlar tarafından ahır olarak kullanıldı. Bu durum İslam dünyasını derinden yaralamıştır. Kışla şimdilerde Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi olarak kullanılıyor. Reşadiye Camisi ise Akıl Hastanesi Cami olarak ibadethaneliğini sürdürüyor.

Sirkeci’de Bir Fransız Üssü
Zamanında birçok farklı alanda hizmet veren ve şu aralar Çocuk Mahkemesi olarak kullanılan Osmanlı Devleti’nin Soğuksu Rüştüyesi, subay okuluydu. Sirkeci’de bulunan bu karargah İstanbul’un işgali sırasında Fransızlar'ın eline geçti. Bu Sirkeci Karargahı binası Fransızlar'ın en önemli iki üssünden biri olmuştur.

Hamamlıktan Adalet Salonluğuna
Hürrem Sultan’ın Mimar Sinan’a özel olarak 1556 yılında yaptırdığı Haseki Hürrem Sultan Hamamı, İstanbul’un işgalinde Fransızların mahkeme salonuydu. Bu mahkemede direniş gösteren Kuva-yı Milliyeciler yargılandı.