Erfurt'ta Gezilip Görülmesi Gereken Yerler
Erfurt Katedrali
15. yüzyılın ülkedeki en önemli manevi yapılarından biridir. Erfurt şehrinin sembolü olmayı hakeden katedralin çanı çok ünlüdür. Tam 10 tonluk ağırlığa sahip olan dev çan görenleri büyülemektedir. Ortaçağ'dan kalan bu Gotik yapı küçük bir tepenin üzerine konuşlandırılmıştır. Kubbeleri ve kulelerinin uç kısımları açık yeşil renginde tasarlanmıştır. Çok şaşalı bir yapıdır ve mükemmel bir mimariye sahip olan katedralin iç dekorasyonu da muazzamdır.
Erfurt Sinagogu
1100'lü yıllarda inşa edilen yapı Erfurt'ta hazine niteliğindeki eski bir sinagogdur. Şuanda müze olarak hizmet veren sinagog Avrupalı Yahudilerin en değerli manevi yapılarından biri olarak bilinmektedir. Ortaçağ Romanesk izlerini taşıyan bina hala özenle korunmaktadır. Sinagog Erfurtlu Yahudilerin de 800 yıllık tarihine ışık tutmaktadır. İçerisindeki Gotik takılar ve sikkeler hususi ilgi görmektedir.
Petersberg Kalesi
17 ve 19. yüzyıllar arasında Erfurt merkezinde bulunan tarihi bir yapıdır. Avrupa'da neoitalyan tarzının en eski yapılarından biri olarak 1665 yılında inşa edilmiştir. Protestanların şehre yaptığı saldırı ve baskılar sırasında önemli görev üstlenmiştir. 1990'lı yılların başında Erfurt turizmine ivme kazandırmak için restore edilen tarihi kale ziyaretçilerini büyülüyor. Erfurt'a yapacağınız gezilerde bu mükemmel kaleyi gezip görmeyi unutmayın.
Kramer Köprüsü
Bölgede doğu-batı ticaretinin geliştirilmesine yönelik olarak inşa edilen tarihi köprü, şehrin Old Town (eski şehir) ve Benediktsplatz meydanlarını bağlamaktadır. 12. yüzyıllarda ağırlıklı olarak ahşaptan inşa edilen tarihi köprü büyük yangınlardan olıumsuz etkilenmiştir. Daha sonra taştan yeniden inşa edilmiştir. Yeni köprü 1293 yılında tamamlanmıştır. Tam 79 metre uzunluğa sahip olan yapı kum ve kireçtaşıyla da güçlendirilmiştir. Almanya'nın en eski ve meşhur kemer köprülerinden biri olarak bilinmektedir.
Anger Müzesi
Şehrin en prestijli müzelerinden biridir. 1886 yılında hizmete başlayan kurumda resim koleksiyonları özel ilgi görmektedir. 1945 yılında İngilizlerin hava saldırılarında büyük hasar gören müze yeniden inşa edilmiş ve güzel sanatlar müzesi olarak mobilya, seramik, baskı, grafik gibi koleksiyonların sergilendiği bir kurum haline gelmiştir. 2010 yılında Rusya'nın başkenti Moskova'nın Tretyakov Galerisi ile işbirliği içerisine girmiştir. Bu sayede Avrupa'nın önde gelen modern sanat müzelerinden birine dönüşmüştür.
