Etkili Hisli Sözler | Sevgiliye ve Dosta Ağlatan Mesajlar

Hisli Sözler

"Hayat bazen, insanları birbirleri için ne kadar şey ifade ettiklerini anlasınlar diye ayırır."
- Paulo Coelho

Fani aşk yoktur, aşkların hepsi bâki olanadır. Tek fark şudur ki; kimi sanatı görür, kimi sanatçıyı.

Denir ya aşk iki kişilik, yalan! Aşk bile bile delilik. Bir de hayat müşterektir denir. Bu da yalan, çünkü aşk acısı hep tek kişiliktir.

Sert rüzgârlar karanlık geceleri severmiş, aynen benim seni sevdiğim gibi.

Hayat zor değil, insanlar şerefsiz…

Hiçbir şeye değişmem aşkla bakan gözlerini. En son anımda bile söylemeliyim sevdiğimi, hiçbir şeye değişmem senle geçen günlerimi, en son anımda bile tutmalıyım ellerini.

Saçının bir teline dünyalar feda olsun, kalbin hep benimle dolu olsun.

Dün gece seni gördüm rüyamda, ağlayarak uyandım tek hatırladığım. Neredesin ve ne yapmaktasın şimdi, ben hâlâ seni söylüyorum belki bir gün tesadüfen.

Kahve aşk gibidir; ne kadar sabır ve özen gösterirsen tadı o kadar güzel olur.

En Güzel Dokunaklı Aşk Sözleri

Aşk, bazen gitmekle kalmak arasında verdiğin en büyük savaştır. Sevmeyenin aklı, gerçekten sevenin kalbi kazanır bu savaşı.

"Gözyaşının bile görevi varmış. Ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış."
- Mevlana

Kalbini kırıyor diye üzülme; Belki de hak etmediği yerden çıkmaya çalışıyordur.

"Gitmekle gidilmiyor ki… Gitmekle gitmiş olamazsın; Gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır!"
- Cemal Süreya

İçimde büyük depremler oldu ama senin yerin hiç sallanmadı.

Ne dokunaklı bir sözdür bu; “Herkese yetişirsin, kendine geç kalırsın…”

Önemi yok artık, rüzgar esti, dal kırıldı…

En Hisli Sözler, Resimli Dokunaklı Sözler

Hayat ne garip… Yaşarken elinden tutan yok, öldüğünde ise herkes omzunda taşıyor.

Bazen mutluluk, küçük bir fincandan yayılan kahve kokusudur.

Gün gelir, konuşmak yerine susmanın, yaklaşmak yerine uzaklaşmanın, beklemek yerine unutmanın seni daha az inciteceğini göreceksin.

Ve bazen iyi şeyler biter ki, “daha iyileri” başlayabilsin…

Derdini insana değil suya anlat. Zira, su alır götürür, göl ise biriktirir. İnsan ise alır dağıtır.

Bir insana yapılacak en büyük kötülük, ona umut verip sonra hiçbir şey olmamış gibi gitmektir.

Üzülme… Derdin ne olursa olsun, bir abdest al nefes gibi. Dilersen sen hiç konuşma, ‘O’ seni ve dertlerini senden daha iyi biliyor, unutma…

Seni vazgeçilmez olduğuna inandırmış olabilirler ama ben bu rüyadan uyanmanı sağlayabilirim. Övünmek gibi olmasın; çok güzel s...ir çeklerim.

Çaresizlik nedir bilir misin? Kalbin kanatlanıp gittiği yere bedenin gidememesidir.

Mü’minin tebessümü yüzünde, hüznü ise kalbindedir.

İnsanları kırmamak için verdiğiniz her taviz, sizi daha kırılgan, karşınızdakini de daha cüretkar yapar.

Bazen kocaman duygularını, minicik bir “peki” ye sığdırırsın.

Sabrı çok olanlara dikkat edin. Onlar sabırları bittiğinde limanları yakarlar, gemileri değil…

Uykusuz gecelerimde gözyaşlarımla yazdım adını kalbime, güneşsiz günlerimde kanımla suladım resimlerimizi, yeniden gelirsin diye!

Vazgeçtim gözlerinden, vazgeçtim sözlerinden, bir ah de yeter... Sessizce, kimsesizce gönderdim dudaklarımı.

Adına şarkılar yazmadım diye, resmini yollara çizmedim diye, sanma ki seni sevmedim.

Size ışık olan kadını karanlıkta bırakmayın…!

Sen de başını alıp gitme ne olur. Tut ellerimi… Hayatta hiçbir şeyim tam olmadı senin kadar, hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar.

En Hisli Dokunaklı Aşk ve Ayrılık Mesajları

Ey tabib! Aşk derdiyle başım hoş benim. Yaramdan el çek sen. Bana derman hazırlama, çünkü senin merhemlerin benim ölümüm sayılır.

Hasretim senelere dönse de ne aşkına bedduam, ne de sana kinim var. Bin bir dert çektirsen de seni mahşere kadar sevmeye yeminim var.

Seni düşünür, seni özlerim. Sevgilerin, özlemlerin derinliğinde. Ne olur kır şeytanın bacağını; bir kez beni hatırla bir sonbahar serinliğinde.

Çok saçmaladım, bağışla. İnsanın kalbi darmadağın olunca, kafası da karışıyor. Mümkünse, söylediklerimi unuturken beni aklından çıkarma.

Aynı kitapları okur, aynı filmleri izler, aynı müzikleri dinlerdik. Herkesten farklıydık biz, gerçekten ayrıydık. Şimdi seninle her şey ayrı, biz de gerçekten ayrı.

Sen de başını alıp gitme, lütfen. Çünkü ne güzel söz var içimde söyleyecek, ne de cesaret kaldı yüreğimde bekleyecek…

Nikâh masasına oturdun işte, dayanmak çok zormuş böyle sevince... Sana mutluluklar, sözüm kardeşçe… At artık imzanı, git bir an önce.

Gönül penceremden ansızın bakıp geçtin, bir yangının külünü yeniden yakıp geçtin. Ne çok sevmiştim seni, hatırlar mısın? Bir bahar seli gibi dalımdan akıp geçtin…

Kalbime sakladım seni, kimse görmesin sevgimi diye. Gözlerime aldım resmini, kimse bakmasın gülüşüne diye, kıskandım yâr seni.

Bir hayaldin öncesinde, adın konmuş aşk dilinde. Ben senin sadece imkânsızındım. Kelimeler tükendi de, sen bitmedin bak içimde.

Sevmek mi? Hiç duymadım ki… Gülmek mi? Çoktan unuttum… Yaşamak mı? O da ne… Aşk mı? Büyük bir yalan… Yalnızlık mı? İşte o benim dünyam!

Bu ayrılık akşamında gözyaşıma boğuldu dünya, sorma bana sensizliği, sorma bana gücün yoksa gelen aynı giden aynı, bırak beni yalnızlığıma.

Ben seninle toprağa girerim diyordun, şimdi bak; toprağın üstündesin, ben ise altında. Yine de sevgim seninle.

Ne dedim ben sana, kimseye değil sana. Kim anladı beni, kim öğrendi içimdeki fırtınayı. Belki sen bilemezsin ama sığındığım tek limandın sen. Gitme…

Huyumdur hep ölürüm, nice aşklara bölünürüm. Ayımdır hep tutulurum, nice ışıkla korunurum. Hüzün kovan kuşu gelmiş, gecenin yanağına konuvermiş.

Sar beni ben sana kendimi feda etmişim, sev beni bu canı uğruna heba etmişim, sevgilim her şeyim… Gönlüme taht kuran dilberim.

Senin alev gözlerin eritse şu ruhumu, buz olur kesilirim yanarken içim. Sesin bir uçurum gibi çağırırsa beni, kuş gibi uçarım yanarken içim.

Biliyor musun, seni düşünmek istemiyorum artık. Ama sen buna izin vermiyorsun.

Sevmek bir su misali akmalı idi, tutmamalıydık ellerini bu kadar, doymadan sevdiği gitti diye ağlayan hep ben olurdum o vakit.

En Etkileyici Ağlatan Duygusal Mesajlar

Dünyaları sığdırırdım yüreğime, derdin bana bir zamanlar. Dünyaları sığdırırken yüreğine, beni sığdıramadın mı?

Ne olurdu zamanla geçecek değil de, zamanla gelecek deselerdi.

Alt yapısı olmayan bir şehir gibiyim… Ne zaman hüzünlensem, gözlerimi su basıyor ve ne zaman seni düşünsem, kalbimin trafiği aksıyor.

Yalnızlığımda çoğalıp, kalabalıkta eksiliyorum; ve öylesine kalabalık ki yalnızlığım, ne yana dönsem sana çarpıyorum.

Ne garip bir dünya bu. Aklımdasın diyen balıklar, ömrümsün diyen kelebekler gördüm.

Boğazıma takıldı sevdan. Üç kere sırtıma vur, helal de. Alışık değilim harama, ondan olacak herhalde.

Gül şimdi ağlayan gözlerime bakarak gül. Yarınların için gül, çektiğim acılar için gül… Sen hep gül, beni düşünme gülüm.

Eyvallah ne güzel bir sözdür. Bazen kabulleniş, bazen boş veriş, bazen de yol veriş; ama sonunda hep bir rahata eriş.

Çok sahiplenmeden seveceksin mesela. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, hem de hep senin kalacakmış gibi.

Bakmayın öyle, tabii ki ağlamıyorum, giden sevgilinin ardından su döküyorum.

Ömrümün her gününde, asırlık elem saklı… Adın kalbime mühür oldu şimdi, dilde yasaklı.

Her şeyin kıymetini bilirim ben. Bana ışığın kıymetini göstermen için dünyamı karartmana gerek yoktu.

Kalbime saray inşa etmeye çalışman çok güzeldi de keşke temeli atıp derince kazdıktan sonra bırakıp gitmeseydin.

Gelecekten de pek umutlu değilim artık. Adı “gelecek” olsa ne olur, seninle gelmedikten sonra.

Yağmur dökülüyor şehrime, bardaktan boşalırcasına. Bu son diyorum, bu son! Her defasında bitirdiğim yerden başlıyorum yine sana, aşka.

Ağlamak gözyaşını boşaltır, ama acın hep taze kalır.

Keşke yanımda olsaydın demiyorum, biliyorum ki; isteseydin olurdun.

“Ne güzel demiş şair: Şimdi ben mutluluğa müebbet yesem, kesin yarın af çıkar.”

Eğer bir insanı gerçekten unutmak istiyorsan, onunla yaşadıklarını değil, onun sana yaşattıklarını hatırla.

Mızıkçılık yapmadan, oyununun kuralına uyup, yalanlarına inanıyormuş gibi yaptım. Devam etmiştim, beni sevdiğine inanmaya.

Kimseyi kırmamak adına verdiğin her taviz, seni daha kırılgan, karşındakini daha cüretkar yapar.

Huyumdur hep ölürüm, nice aşklara bölünürüm… Ayımdır hep tutulurum, nice ışıkla korunurum…

Bir an gelir, “güle güle” diyemediğine bin “güle güle” dersin. Ama o an gecikmişsindir. Tıpkı benim gibi…

Canı yanan sabretsin, canı yakan ise canının yanacağı günü beklesin.

Sana güvenmiyor değilim. Sadece sana inanmıyorum. Çünkü sen yalan söyleyebilecek en güçlü kişisin.

Üç yanlışım oldu; tanıdım, güvendim, inandım. Bir doğrum oldu; sevdim. Ama üç yanlış bir doğruyu sildi...

Yüreğim hep gururuyla övündü. Burada gidene “dur” denilmiyor!

Gel de birbirimizin kadrini bilelim. Çünkü ansızın ayrılacağız birbirimizden.

Bazen sadece seninle konuşsun istersin, ama o herkesle konuşur, sana susar.

Eskiden karanlıklardan ve yağmurlardan korkardım. Şimdi yağmurlar gözyaşım, karanlıklar ise sırdaşım oldu.

Bazen insan “Seni seviyorum” diyemez. Sadece “Sana da iyi geceler” demekle yetinir.

Şimdi sensizliğin naklen mutsuzluğum yayınlanıyor ve herkes çektiğim sensizlik acısını canlı izliyor. İnanır mısın be sevgilim, yokluğun reyting rekorları kırıyor.

Bilsem ki bir daha hiç dönmeyecek, bilsem ki gözyaşım hiç dinmeyecek… Utanmam sıkılmam mutsuzluğuma, şimdi sensizliğin cehenneminde yaşlanacağım.

Benim de zaten hiç gücüm yok, yüzüm yok, hiç umudum yok ama bil ki farklı bir hayaldi. İşkenceydi bazen, bazen çok güzeldi ama anlıyorum sesinden, kurtulmuşsun sen. Nokta konmuş, bitmiş en güzel hikâyem.

Örselenmiş bir çocukluk işte benim bütün hikâyem. Kaç sevda geçse de üzerinden bu yıkıntıları onaramazsın. Belki de geçmiş geçmiştir.

Sorarlarsa beni sana; “Sevilmeden seviyordu de.” Ne kadar da saftı, o kadar seviyordu ki kaldıramadım de. İçinde bir ateş yaktım hâlâ yanıyor de. Gitmeyince, aramayınca eridi bitti de… De ve ayrıl.

Bırak hayatım bana kalsın, al anılar sende kalsın. Ver sevgimi, belki o zaman anlarsın.