Adam Fawer Sözleri: Olasılıksız ve Empati’den Hayran Bırakan Alıntılar
Adam Fawer Sözleri
Bazı yazarlar vardır ki sadece bir eserle bile okurları derinden etkiler. Adam Fawer da işte bu yazarlardan biri. “Olasılıksız” ve “Empati” gibi romanlarıyla zihinlere kazınan yazar, kıvrak zekasıyla okuru farklı evrenlere sürükler. Hem bilimsel gerçekliklerle hem de insani duygularla harmanladığı eserleri, ona hayran olmamızı sağlar. Bu içerikte Adam Fawer sözleri, romanlarından alıntılar ve unutulmaz cümleleri bulacaksınız. Unutmayın, bazen tek bir cümle tüm düşünce yapınızı değiştirebilir.
İnsanı en çok üzen şey; ummadıkları kişiler adam olurken, “adam sandıklarının” insan bile olamaması.
Unutma; kimse, sonsuza dek sevilecek kadar değerli değil aslında. Sadece anılar, biraz acı bırakabilir.
Tahmin etmek imkansızdır ama “şimdiki an”ı iyi bilirsen geleceği şekillendirebilirsin.
Bil ki geride bıraktıkların, ileri gitmeni engelleyebilir. İleriye adım atmak için arkadakileri gerçekten unutman gerekir.
Nokta her zaman bir son demek değildir; bazen kendinden sonraki harfin büyük olacağını gösterir.
• İyi “ki”lerin, “keşke”lerinden büyük olsun çünkü zamanı geri çevirmenin bir yolu yok.
• Düşün: Kör, sağır ve dilsiz çölde yürüyorlar ve sağır ölüyor. Dilsiz, köre nasıl anlatır sağırın öldüğünü? Seni sevmek, kelimenin tam anlamıyla dilsiz kalmaktır.
Her şeyin sıradanlaştığı bir dünyada, bazen kaybetmek en doğru seçimdir. Çünkü yanlış şeyleri elde tutmaktansa, doğru şeyleri beklemek daha değerlidir.
Her gün kendimi biraz daha iyi hissedeceğimi umarak uyanıyorum. Bazen öyle de oluyor. Ama gece çökünce anlıyorum ki hâlâ o yok.
Şans nedir gerçekten? Yoksa bir içgüdü mü, bir kehanet mi?
Hiç Loto’da büyük ikramiyeyi kazanmadınız, ama birileri hep kazanıyor. Sizce onlar sizden daha mı şanslılar?
En Güzel Adam Fawer Sözleri
• Gerçekten seviyorsan, uzaklık korkutmamalı. Çünkü yanındayken bile uzaktı bazıları.
• Hayatından silmek istediklerini gerçekten sil, yoksa geri dönüşüm kutusunda bekleyen dosyalar misali sistemini yavaşlatır.
• Satranç hayat gibidir; bazı hamleler güçlü, bazıları zayıftır ama hepsine ihtiyaç vardır.
Hayatın en güzel yanı da, aslında en “olasılıksız” diye düşündüklerimizin bir anda gerçekleşebilmesidir.
Yüzyıllardır oynanan tragedyalar yine aynı sonla biter. Romeo ölmelidir, Titanic batmalıdır, ama aşk her şeye rağmen yaşanmalıdır.
Adam Fawer'ın "Olasılıksız" Romanından Alıntı Sözler
• Bir sabah aniden aklınıza yıllardır görmediğiniz eski bir dost gelir. Sonra birkaç saat içinde onunla sokakta karşılaşırsınız. Sadece tesadüf mü, yoksa çok daha fazlası mı?
• Yolda yürürken kafanızı çevirip bir parka bakarsınız ve bir anda bu anı “daha önce” yaşamış olduğunuzu hissedersiniz. Evet, Deja Vu… Sizce bu ne: Geçmişin tekrarı mı, bir rüyanın yankısı mı, yoksa geleceği mi gördünüz?
Yüzyıllardır “olasılık” kavramını sorguluyoruz. Olasılıksız gibi görünen birçok şey, belki de en beklenmedik anda karşımıza çıkıyor.
“Olasılıksız” romanı, insanın “kader” denen bilinmeze yolculuğudur. Kahramanlar, şans ve seçimler arasındaki ince çizgide yürür. Adam Fawer, olasılık teorisinin kapılarını aralarken okurun kafasında derin sorular bırakır: “Gerçekten özgür müyüz, yoksa her şey bir hesaplama hatasından mı ibaret?”
Empati Romanından Alıntı Sözler
Adam Fawer’ın bir diğer etkileyici romanı “Empati” de “zihnin gücü”nü, “insanlar arası duygu aktarımı”nı sorgular. İnsanın düşünceleri, başkalarının hislerini okuma yeteneği gibi konular romanın ana eksenini oluşturur.
- Yaşamınızın kontrolü gerçekten sizde mi? Belki de aldığınız her nefes, hissettiğiniz her duygu önceden kurgulanmış bir senaryonun parçasıdır.
- Öyle olduğunu düşünüyor olabilirsiniz ama yanıldığınızı anlarsınız.
- Özgürüz, istediğimizi yapabiliriz, diyebilirsiniz. Fakat “istemek” eyleminin bile nereden kaynaklandığını sorgulamazsanız, özgürlüğünüz sadece bir yanılsamadan ibaret kalır.
Her davranışını kontrol ettiğini sandığın bir dünyada, aslında arzuların sen fark etmeden seni yönetiyor olabilir.
Hayat, “görünmeyen” etkilerle dolu bir oyun. “Empati” romanını okumak, bu görünmeyen bağları keşfetmek ve insanların iç dünyasına dair farklı bir bakış kazanmak demek.
